Temps d'exécution (0,00355 secondes)
  • Résultats: ( 1
  • vers 9
  • de 9
  • )
#1

Interprétation de ( Ad-Dukhan' 40 ) dans Turkish par Yasar Nuri Ozturk - tr

[ Hiç kuşkusuz, ayrım günü, hepsinin buluşma zamanıdır/buluşma yeridir. ] - Interprétation de ( Ad-Dukhan' 40 )

[ إِنَّ يَوْمَ الْفَصْلِ مِيقَاتُهُمْ أَجْمَعِينَ ] - الدخان 40

Concernant la traduction Ayah | 4454 Auteur | Yasar Nuri Ozturk Langue | Turkish
#2

Interprétation de ( Al-Waqi'a 50 ) dans Turkish par Yasar Nuri Ozturk - tr

[ Bilinen bir günün buluşma vakti/buluşma yerinde mutlaka bir araya getirileceklerdir. ] - Interprétation de ( Al-Waqi'a 50 )

[ لَمَجْمُوعُونَ إِلَى مِيقَاتِ يَوْمٍ مَعْلُومٍ ] - الواقعة 50

Concernant la traduction Ayah | 5029 Auteur | Yasar Nuri Ozturk Langue | Turkish
#3

Interprétation de ( Al-Hijr 43 ) dans Turkish par Yasar Nuri Ozturk - tr

[ Cehennem onların tümünün şaşmaz buluşma yeridir. ] - Interprétation de ( Al-Hijr 43 )

[ وَإِنَّ جَهَنَّمَ لَمَوْعِدُهُمْ أَجْمَعِينَ ] - الحجر 43

Concernant la traduction Ayah | 1845 Auteur | Yasar Nuri Ozturk Langue | Turkish
#4

Interprétation de ( Al-Qamar 46 ) dans Turkish par Yasar Nuri Ozturk - tr

[ Hayır, buluşma zamanları kıyamet saatidir. Ne korkunç, ne acıdır o saat! ] - Interprétation de ( Al-Qamar 46 )

[ بَلِ السَّاعَةُ مَوْعِدُهُمْ وَالسَّاعَةُ أَدْهَى وَأَمَرُّ ] - القمر 46

Concernant la traduction Ayah | 4892 Auteur | Yasar Nuri Ozturk Langue | Turkish
#5

Interprétation de ( Ghafir 15 ) dans Turkish par Yasar Nuri Ozturk - tr

[ O Refî'dir, dereceleri yükseltendir; arşın sahibidir. Buluşma günü hakkında uyarmak için emrinden olan Rûh'u kullarından dilediğine indirir. ] - Interprétation de ( Ghafir 15 )

[ رَفِيعُ الدَّرَجَاتِ ذُو الْعَرْشِ يُلْقِي الرُّوحَ مِنْ أَمْرِهِ عَلَى مَنْ يَشَاءُ مِنْ عِبَادِهِ لِيُنْذِرَ يَوْمَ التَّلَاقِ ] - غافر 15

Concernant la traduction Ayah | 4148 Auteur | Yasar Nuri Ozturk Langue | Turkish
#6

Interprétation de ( Ta-ha 58 ) dans Turkish par Yasar Nuri Ozturk - tr

[ "Seninki gibi bir büyü, biz de mutlaka sana getireceğiz. Seninle bizim aramızda öyle bir buluşma yeri ve zamanı belirle ki, ne biz cayalım ne de sen. Herkese uygun bir yer olsun." ] - Interprétation de ( Ta-ha 58 )

[ فَلَنَأْتِيَنَّكَ بِسِحْرٍ مِثْلِهِ فَاجْعَلْ بَيْنَنَا وَبَيْنَكَ مَوْعِدًا لَا نُخْلِفُهُ نَحْنُ وَلَا أَنْتَ مَكَانًا سُوًى ] - طه 58

Concernant la traduction Ayah | 2406 Auteur | Yasar Nuri Ozturk Langue | Turkish
#7

Interprétation de ( Al-Anfal 42 ) dans Turkish par Yasar Nuri Ozturk - tr

[ O vakit siz, vadinin beri yamacında idiniz, onlarsa öte yamacında idiler. Kervan sizden daha aşağıda idi. Sözleşmiş olsaydınız buluşma yer ve saatinde ayrılığa düşerdiniz. Ama Allah, olması kararlaştırılan işi yerine getirmek istiyordu. Ta ki, ölen beyyine üzerine ölsün, yaşayan da beyyine üzerine yaşasın. Allah elbette ki çok iyi işitir, çok iyi bilir. ] - Interprétation de ( Al-Anfal 42 )

[ إِذْ أَنْتُمْ بِالْعُدْوَةِ الدُّنْيَا وَهُمْ بِالْعُدْوَةِ الْقُصْوَى وَالرَّكْبُ أَسْفَلَ مِنْكُمْ وَلَوْ تَوَاعَدْتُمْ لَاخْتَلَفْتُمْ فِي الْمِيعَادِ وَلَكِنْ لِيَقْضِيَ اللَّهُ أَمْرًا كَانَ مَفْعُولًا لِيَهْلِكَ مَنْ هَلَكَ عَنْ بَيِّنَةٍ وَيَحْيَى مَنْ حَيَّ عَنْ بَيِّنَةٍ وَإِنَّ اللَّهَ لَسَمِيعٌ عَلِيمٌ ] - الأنفال 42

Concernant la traduction Ayah | 1202 Auteur | Yasar Nuri Ozturk Langue | Turkish
#8

Interprétation de ( Al-A'raf 155 ) dans Turkish par Yasar Nuri Ozturk - tr

[ Mûsa, bizimle buluşma vakti için toplumundan yetmiş adam seçti. O şiddetli sarsıntı/korkunç titreşim onları yakalayınca Mûsa şöyle dedi: "Rabbim, dileseydin, onları da beni de daha önce helâk ederdin. İçimizdeki beyinsizlerin yaptıkları yüzünden bizi helâk mı edeceksin? Bu iş senin imtihanından başka bir şey değildir. Onunla dilediğini şaşırtır, dilediğine yol gösterirsin. Sen bizim Velî'mizsin! O halde affet bizi, acı bize! Sen affedenlerin en hayırlısısın!" ] - Interprétation de ( Al-A'raf 155 )

[ وَاخْتَارَ مُوسَى قَوْمَهُ سَبْعِينَ رَجُلًا لِمِيقَاتِنَا فَلَمَّا أَخَذَتْهُمُ الرَّجْفَةُ قَالَ رَبِّ لَوْ شِئْتَ أَهْلَكْتَهُمْ مِنْ قَبْلُ وَإِيَّايَ أَتُهْلِكُنَا بِمَا فَعَلَ السُّفَهَاءُ مِنَّا إِنْ هِيَ إِلَّا فِتْنَتُكَ تُضِلُّ بِهَا مَنْ تَشَاءُ وَتَهْدِي مَنْ تَشَاءُ أَنْتَ وَلِيُّنَا فَاغْفِرْ لَنَا وَارْحَمْنَا وَأَنْتَ خَيْرُ الْغَافِرِينَ ] - الأعراف 155

Concernant la traduction Ayah | 1109 Auteur | Yasar Nuri Ozturk Langue | Turkish
#9

Interprétation de ( Al-Baqarah 235 ) dans Turkish par Yasar Nuri Ozturk - tr

[ İddet bekleyen kadınlara evlenme isteğinizi dolaylı yoldan anlatmanızda veya böyle birşeyi içinizde saklamanızda sizin için hiçbir günah yoktur. Allah bilmiştir ki, siz onları mutlaka anacaksınız, unutmayacaksınız. Bu sırada onlarla, örfün normal göreceği sözlerle konuşma dışında gizli bir buluşma için anlaşmayın. Ve zorunlu olan süre doluncaya kadar nikâhı bağlamaya girişmeyin. Bilin ki, Allah, benliklerinizin içindekini bilir. O'ndan sakının. Ve bilin ki, Allah çok affedicidir, çok yumuşak davranışlıdır. ] - Interprétation de ( Al-Baqarah 235 )

[ وَلَا جُنَاحَ عَلَيْكُمْ فِيمَا عَرَّضْتُمْ بِهِ مِنْ خِطْبَةِ النِّسَاءِ أَوْ أَكْنَنْتُمْ فِي أَنْفُسِكُمْ عَلِمَ اللَّهُ أَنَّكُمْ سَتَذْكُرُونَهُنَّ وَلَكِنْ لَا تُوَاعِدُوهُنَّ سِرًّا إِلَّا أَنْ تَقُولُوا قَوْلًا مَعْرُوفًا وَلَا تَعْزِمُوا عُقْدَةَ النِّكَاحِ حَتَّى يَبْلُغَ الْكِتَابُ أَجَلَهُ وَاعْلَمُوا أَنَّ اللَّهَ يَعْلَمُ مَا فِي أَنْفُسِكُمْ فَاحْذَرُوهُ وَاعْلَمُوا أَنَّ اللَّهَ غَفُورٌ حَلِيمٌ ] - البقرة 235

Concernant la traduction Ayah | 242 Auteur | Yasar Nuri Ozturk Langue | Turkish