Masa Jalan (0.00319 saat)
  • Keputusan: ( 1
  • sehingga 5
  • daripada 5
  • )
#1

Tafsiran ( Al-Mutaffifin 24 ) dalam Turkish oleh Yasar Nuri Ozturk - tr

[ Yüzlerinde nimetin sevinç parıltısını izlersin. ] - Tafsiran ( Al-Mutaffifin 24 )

[ تَعْرِفُ فِي وُجُوهِهِمْ نَضْرَةَ النَّعِيمِ ] - المطففين 24

Perihal terjemahan Ayat | 5872 Pengarang | Yasar Nuri Ozturk Bahasa | Turkish
#2

Tafsiran ( Ghafir 75 ) dalam Turkish oleh Yasar Nuri Ozturk - tr

[ Bütün bunlar, yeryüzünde haksız yere sevinç şımarıklığına düşmeniz, kasılıp kabarmanız yüzündendir. ] - Tafsiran ( Ghafir 75 )

[ ذَلِكُمْ بِمَا كُنْتُمْ تَفْرَحُونَ فِي الْأَرْضِ بِغَيْرِ الْحَقِّ وَبِمَا كُنْتُمْ تَمْرَحُونَ ] - غافر 75

Perihal terjemahan Ayat | 4208 Pengarang | Yasar Nuri Ozturk Bahasa | Turkish
#3

Tafsiran ( Al-An'am 44 ) dalam Turkish oleh Yasar Nuri Ozturk - tr

[ Öğütlenmeye çağırıldıkları şeyi unutunca, her şeyin kapılarını üzerlerine açıverdik. Nihayet, kendilerine verilenle sevinç şımarıklığına daldıkları bir sırada, ansızın onları yakaladık. Tüm ümitlerini bir anda yitirdiler. ] - Tafsiran ( Al-An'am 44 )

[ فَلَمَّا نَسُوا مَا ذُكِّرُوا بِهِ فَتَحْنَا عَلَيْهِمْ أَبْوَابَ كُلِّ شَيْءٍ حَتَّى إِذَا فَرِحُوا بِمَا أُوتُوا أَخَذْنَاهُمْ بَغْتَةً فَإِذَا هُمْ مُبْلِسُونَ ] - الأنعام 44

Perihal terjemahan Ayat | 833 Pengarang | Yasar Nuri Ozturk Bahasa | Turkish
#4

Tafsiran ( Hud 10 ) dalam Turkish oleh Yasar Nuri Ozturk - tr

[ Ve eğer ona, kendisine gelip çatan bir zorluk ve kederden sonra bolluk ve nimet tattırırsak, hiç kuşkusuz şöyle diyecektir: "Tüm sıkıntı ve kötülükler benden uzaklaşmıştır." Bu durumda o, bir sevinç şımarığı, bir kendini beğenmiş olur. ] - Tafsiran ( Hud 10 )

[ وَلَئِنْ أَذَقْنَاهُ نَعْمَاءَ بَعْدَ ضَرَّاءَ مَسَّتْهُ لَيَقُولَنَّ ذَهَبَ السَّيِّئَاتُ عَنِّي إِنَّهُ لَفَرِحٌ فَخُورٌ ] - هود 10

Perihal terjemahan Ayat | 1483 Pengarang | Yasar Nuri Ozturk Bahasa | Turkish
#5

Tafsiran ( Yunus 22 ) dalam Turkish oleh Yasar Nuri Ozturk - tr

[ O yürütüyor sizi karada ve denizde. Diyelim, gemidesiniz: Gemiler, içindekileri latîf bir rüzgârla götürüyorlar. İçerdekiler ferah ve sevinç duymaktalar. Birden korkunç bir kasırga geliverdi. Her taraftan dalgalar üzerlerine çullandı. Çepeçevre kuşatıldıklarını düşünüp dini yalnız Allah'a özgüleyerek duaya koyuldular: "Eğer bizi şu durumdan kurtarırsan, yemin olsun, sana şükredenlerden olacağız." ] - Tafsiran ( Yunus 22 )

[ هُوَ الَّذِي يُسَيِّرُكُمْ فِي الْبَرِّ وَالْبَحْرِ حَتَّى إِذَا كُنْتُمْ فِي الْفُلْكِ وَجَرَيْنَ بِهِمْ بِرِيحٍ طَيِّبَةٍ وَفَرِحُوا بِهَا جَاءَتْهَا رِيحٌ عَاصِفٌ وَجَاءَهُمُ الْمَوْجُ مِنْ كُلِّ مَكَانٍ وَظَنُّوا أَنَّهُمْ أُحِيطَ بِهِمْ دَعَوُا اللَّهَ مُخْلِصِينَ لَهُ الدِّينَ لَئِنْ أَنْجَيْتَنَا مِنْ هَذِهِ لَنَكُونَنَّ مِنَ الشَّاكِرِينَ ] - يونس 22

Perihal terjemahan Ayat | 1386 Pengarang | Yasar Nuri Ozturk Bahasa | Turkish