Çalışma zamanı (0,00345 saniye)
  • Sonuçlar: ( 1
  • - 10
  • | 10
  • )
#1

Şunun açıklamasıdır: ( Al-A'raf 108 ) içinde Turkish ile Yasar Nuri Ozturk - tr

[ Elini çekip çıkardı; birden o el, bakanların önünde bembeyaz kesildi. ] - Şunun açıklamasıdır: ( Al-A'raf 108 )

[ وَنَزَعَ يَدَهُ فَإِذَا هِيَ بَيْضَاءُ لِلنَّاظِرِينَ ] - الأعراف 108

Çeviri hakkında Ayet | 1062 Yazar | Yasar Nuri Ozturk Dil | Turkish
#2

Şunun açıklamasıdır: ( Al-A'raf 107 ) içinde Turkish ile Yasar Nuri Ozturk - tr

[ Bunun üzerine Mûsa, asasını yere attı; birden korkunç bir ejderha oluverdi o. ] - Şunun açıklamasıdır: ( Al-A'raf 107 )

[ فَأَلْقَى عَصَاهُ فَإِذَا هِيَ ثُعْبَانٌ مُبِينٌ ] - الأعراف 107

Çeviri hakkında Ayet | 1061 Yazar | Yasar Nuri Ozturk Dil | Turkish
#3

Şunun açıklamasıdır: ( Ya-Sin 53 ) içinde Turkish ile Yasar Nuri Ozturk - tr

[ Topu topu korkunç titreşimli bir tek ses. Ve bakmışsın, hepsi birden huzurumuzda divan durmaktadır. ] - Şunun açıklamasıdır: ( Ya-Sin 53 )

[ إِنْ كَانَتْ إِلَّا صَيْحَةً وَاحِدَةً فَإِذَا هُمْ جَمِيعٌ لَدَيْنَا مُحْضَرُونَ ] - يس 53

Çeviri hakkında Ayet | 3758 Yazar | Yasar Nuri Ozturk Dil | Turkish
#4

Şunun açıklamasıdır: ( Al-Anbiyaa 77 ) içinde Turkish ile Yasar Nuri Ozturk - tr

[ Ona, ayetlerimizi yalanlayan topluluğa karşı yardım ettik. Kötülüğün toplumuydu onlar. Hepsini birden batırıp boğduk. ] - Şunun açıklamasıdır: ( Al-Anbiyaa 77 )

[ وَنَصَرْنَاهُ مِنَ الْقَوْمِ الَّذِينَ كَذَّبُوا بِآيَاتِنَا إِنَّهُمْ كَانُوا قَوْمَ سَوْءٍ فَأَغْرَقْنَاهُمْ أَجْمَعِينَ ] - الأنبياء 77

Çeviri hakkında Ayet | 2560 Yazar | Yasar Nuri Ozturk Dil | Turkish
#5

Şunun açıklamasıdır: ( Al-Anbiyaa 97 ) içinde Turkish ile Yasar Nuri Ozturk - tr

[ Hak olan vaat yaklaşmıştır. İnkâr edenlerin gözleri birden donup kalmıştır. "Vay başımıza! Biz bundan gafil bulunuyorduk. Hayır, biz zalimlerdik!" derler. ] - Şunun açıklamasıdır: ( Al-Anbiyaa 97 )

[ وَاقْتَرَبَ الْوَعْدُ الْحَقُّ فَإِذَا هِيَ شَاخِصَةٌ أَبْصَارُ الَّذِينَ كَفَرُوا يَا وَيْلَنَا قَدْ كُنَّا فِي غَفْلَةٍ مِنْ هَذَا بَلْ كُنَّا ظَالِمِينَ ] - الأنبياء 97

Çeviri hakkında Ayet | 2580 Yazar | Yasar Nuri Ozturk Dil | Turkish
#6

Şunun açıklamasıdır: ( Al-A'raf 190 ) içinde Turkish ile Yasar Nuri Ozturk - tr

[ Allah onlara iyi huylu, barışçıl bir çocuk verince, kendilerine verdiği nimette ikisi birden Allah'a ortak koşmaya başladılar. Allah onların ortak koştuğu şeylerden arınmıştır. ] - Şunun açıklamasıdır: ( Al-A'raf 190 )

[ فَلَمَّا آتَاهُمَا صَالِحًا جَعَلَا لَهُ شُرَكَاءَ فِيمَا آتَاهُمَا فَتَعَالَى اللَّهُ عَمَّا يُشْرِكُونَ ] - الأعراف 190

Çeviri hakkında Ayet | 1144 Yazar | Yasar Nuri Ozturk Dil | Turkish
#7

Şunun açıklamasıdır: ( Yusuf 25 ) içinde Turkish ile Yasar Nuri Ozturk - tr

[ İkisi birden kapıya koştular. Kadın onun gömleğini arkadan yırttı. Kapının yanında kadının beyi ile yüzyüze geldiler. Kadın seslendi: "Senin ailene kötülük düşünenin cezası nedir; hapsedilmek mi, acıklı bir işkence mi?" ] - Şunun açıklamasıdır: ( Yusuf 25 )

[ وَاسْتَبَقَا الْبَابَ وَقَدَّتْ قَمِيصَهُ مِنْ دُبُرٍ وَأَلْفَيَا سَيِّدَهَا لَدَى الْبَابِ قَالَتْ مَا جَزَاءُ مَنْ أَرَادَ بِأَهْلِكَ سُوءًا إِلَّا أَنْ يُسْجَنَ أَوْ عَذَابٌ أَلِيمٌ ] - يوسف 25

Çeviri hakkında Ayet | 1621 Yazar | Yasar Nuri Ozturk Dil | Turkish
#8

Şunun açıklamasıdır: ( At-Tawba 122 ) içinde Turkish ile Yasar Nuri Ozturk - tr

[ İnananların hepsinin birden savaşa çıkmaları doğru değildir. Onların her kesiminden bir grubun dinde derin bilgiler edinmek ve sefere çıkan topluluk geri döndüğünde, korunmaları ümidiyle onları uyarmak için arkada kalmaları gerekmez mi? ] - Şunun açıklamasıdır: ( At-Tawba 122 )

[ وَمَا كَانَ الْمُؤْمِنُونَ لِيَنْفِرُوا كَافَّةً فَلَوْلَا نَفَرَ مِنْ كُلِّ فِرْقَةٍ مِنْهُمْ طَائِفَةٌ لِيَتَفَقَّهُوا فِي الدِّينِ وَلِيُنْذِرُوا قَوْمَهُمْ إِذَا رَجَعُوا إِلَيْهِمْ لَعَلَّهُمْ يَحْذَرُونَ ] - التوبة 122

Çeviri hakkında Ayet | 1357 Yazar | Yasar Nuri Ozturk Dil | Turkish
#9

Şunun açıklamasıdır: ( Al-A'raf 189 ) içinde Turkish ile Yasar Nuri Ozturk - tr

[ O, odur ki, sizi bir tek canlıdan yarattı, eşini de ondan vücuda getirdi ki, gönlü buna ısınsın. Eşini sarıp kucaklayınca o, hafif bir yük yüklendi de bir süre onu gezdirdi. Ağırlaştığında ikisi birden Rablerine şöyle dua ettiler: "Bize iyi huylu, yakışıklı bir çocuk verirsen yemin ederiz, şükredenlerden olacağız." ] - Şunun açıklamasıdır: ( Al-A'raf 189 )

[ هُوَ الَّذِي خَلَقَكُمْ مِنْ نَفْسٍ وَاحِدَةٍ وَجَعَلَ مِنْهَا زَوْجَهَا لِيَسْكُنَ إِلَيْهَا فَلَمَّا تَغَشَّاهَا حَمَلَتْ حَمْلًا خَفِيفًا فَمَرَّتْ بِهِ فَلَمَّا أَثْقَلَتْ دَعَوَا اللَّهَ رَبَّهُمَا لَئِنْ آتَيْتَنَا صَالِحًا لَنَكُونَنَّ مِنَ الشَّاكِرِينَ ] - الأعراف 189

Çeviri hakkında Ayet | 1143 Yazar | Yasar Nuri Ozturk Dil | Turkish
#10

Şunun açıklamasıdır: ( Yunus 22 ) içinde Turkish ile Yasar Nuri Ozturk - tr

[ O yürütüyor sizi karada ve denizde. Diyelim, gemidesiniz: Gemiler, içindekileri latîf bir rüzgârla götürüyorlar. İçerdekiler ferah ve sevinç duymaktalar. Birden korkunç bir kasırga geliverdi. Her taraftan dalgalar üzerlerine çullandı. Çepeçevre kuşatıldıklarını düşünüp dini yalnız Allah'a özgüleyerek duaya koyuldular: "Eğer bizi şu durumdan kurtarırsan, yemin olsun, sana şükredenlerden olacağız." ] - Şunun açıklamasıdır: ( Yunus 22 )

[ هُوَ الَّذِي يُسَيِّرُكُمْ فِي الْبَرِّ وَالْبَحْرِ حَتَّى إِذَا كُنْتُمْ فِي الْفُلْكِ وَجَرَيْنَ بِهِمْ بِرِيحٍ طَيِّبَةٍ وَفَرِحُوا بِهَا جَاءَتْهَا رِيحٌ عَاصِفٌ وَجَاءَهُمُ الْمَوْجُ مِنْ كُلِّ مَكَانٍ وَظَنُّوا أَنَّهُمْ أُحِيطَ بِهِمْ دَعَوُا اللَّهَ مُخْلِصِينَ لَهُ الدِّينَ لَئِنْ أَنْجَيْتَنَا مِنْ هَذِهِ لَنَكُونَنَّ مِنَ الشَّاكِرِينَ ] - يونس 22

Çeviri hakkında Ayet | 1386 Yazar | Yasar Nuri Ozturk Dil | Turkish